İlk fotoğraf makinemi 1989 yılında o zamanki Rus Pazarından satın almıştım, lise son sınıftaydım. O zamandan beri fotoğrafçılığa olan ilgim artarak devam etti. Son on beş, yirmi yıldır hayatımın merkezinde yer alıyor. Fotoğraf çekiyorum ve fotoğrafla ilgili yazıyorum. İşim gereği çok seyahat ettiğimden her kültürden ve bölgeden insanlarla temasım oluyor. Fotoğraf ise zihnimdekilerle etrafımda olup bitenin bir bileşkesi olarak ortaya çıkıyor.
Hayata bakış açımın son aldığı şekil tek kelimeyle: Zen. Fotoğrafla Zen’i birleştirebilmenin tek yolunun da Sokak Fotoğrafçılığı olduğunu düşündüğümden son zamanlarda sadece sokak fotoğrafçılığı ile ilgileniyorum. Zen’de hedef yolun kendisidir. Bir amaç için fotoğraf çekmiyorum, belgeleme veya sanat eseri oluşturma gibi bir iddiam yok, benim fotoğraflarımda da amaç basitçe o fotoğrafın kendisidir.